CUMHURİYET ŞEHİDİ UĞUR MUMCU

Uğur Mumcu, emek yanlısı, antiemperyalist, ulusal bağımsızlıkçı, sosyalist eğilimli olduğunu söyler. İdeolojik tercihi, Cumhuriyet’in temel ilkeleri, kuruluş felsefesi ile uyumlu, Türkiye’nin ulusal çıkarlarını savunan, etnik bölücülükle arasına sınır çeken bir sosyalizmdir. Ülkeye ve dünyaya Ankara merkezli bakar:

"Ben görüş olarak sosyalist eğilimliyim. Yani emekçi sınıfların toplumda yönetimi ele almasını istiyorum…Ben sosyalist bilincimi her gün artırıyorum….Ulusal bağımsız sol! Ben sosyalist eğilimliyim, işçi sınıfının, emekçi sınıf ve tabakaların demokratik yollarla iktidara gelmesini istiyorum. Bu görüşümden hiç ama hiç vazgeçmedim."

 

SSCB, Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki ideolojik maskeli nüfuz kavgasının, çıkar çatışmasının, ülkemizdeki sol akımları Moskova ve Pekin ekseninde ikiye böldüğü bir süreçte, her iki tarafa eleştiriler yönetir. Dünyaya sol pencereden fakat Türkiye prizmasından bakar. Bu bakışı nedeniyle kendilerini sosyalist-devrimci olarak tanımlayan kimi kişi ve çevreler tarafından eleştirilecektir.  

Türkiye merkezli görüşünü, bütün bu eleştirilere ve devlet yanlısı olmakla suçlamalara karşı ısrarla savunacaktır. Cumhuriyetin ulus devlet üniter yapı temelinde kurulmuş olmasını, Türkiye’nin içinde bulunduğu zor coğrafyada var olma reçetesi olarak görür.  Atatürk ilkeleri, ekonomik ve siyasal bağımsızlık, hukuk devleti, çağdaş demokrasi  ekseninde oluşan sosyalist ideolojiye inancını hiç kaybetmez. 

Emperyalizm ve emperyalizmin sol maskeli uzantılarıyla ve sol söylemli etnik bölücülükle sert tartışmalara girer.Solculuk, devrimcilik adına silahlı eylemleri savunanları, halktan kopuk, silahlı terörü etkili bir devrimci yöntem olarak savunanları uyarır ve sert biçimde eleştirir. 12 Mart döneminde, teorik olarak çekici gelen şehir ve kır gerillacılığı denemelerinin trajik sonuçlarından hatırlatmalar yapar. Bu tür  söylem ve  eylemleri ‘Çıkmaz Sokak’ olarak niteler ve yadsır: 

 

"Bunun adı solculuk mu? Yoksul erlerin üstüne kurşun yağdıran, banka soyan eşkıyalık mıdır solculuk? Böyleyse, yerin dibine batsın böyle solculuk... Bunun adı milliyetçilik mi? Savcıları, yargıçları, üniversite öğretim üyelerini, emniyet müdürlerini öldüren, yurttaş kanı içen canavarlık mıdır milliyetçilik? Böyleyse, yerin dibine batsın böyle milliyetçilik..."

 

12 Eylül öncesi ülke genelinde yaygınlaşan, silahlı çatışmaya dönüşen, ideolojik kavgaların, bölücülüğün, Ortadoğu’nun, emperyal destekli teokratik rejimlerinin ülkemize yönelik köktendinci faaliyetleri karşısında son derece kararlı bir tavır sergiler. Emperyal çevrelerin ve kimi teokratik Arap rejimlerinin açık/örtülü  desteği ile palazlandırılan yeşil sermayenin ekonomik olarak önün açılmasının, bu tür siyasi eğilimlerin ileride ülkenin yönetimine hakim olacak bir güç kazanmasına yol açacağını çok önceden görmüş, yetkilileri ve toplumu uyarmak için çok büyük çaba göstermiştir.  Soldan sağa, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesi ile sorunlu geniş bir siyasal yelpaze, Mumcu’nun kamuoyunda karşılık bulan çıkışlarından ve direncinden  son derece rahatsızlık duymaktadırlar.

Ülkenin içine yuvarlandığı terör sarmalının olası sonuçları, yaratacağı fay kırıkları onu endişelendirmektedir. Cumhuriyet’in kuruluş değerlerine duyarsızlaşmış, aymazlık içindeki iktidarlar döneminde ülkenin bölünme tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını, içinden çıkılması zor bir kaosa doğru sürüklendiğimize dikkat çeker.  

"İşçisiyle, köylüsüyle, öğrencisi, öğretim üyesiyle, askeri ve sivili ile okumuşu ve okumamışı ile yurttaşların kanını bu ölçüde sorumsuzca akıtan bir başka 'çok partili hayat' var mı yeryüzünde?"

 

Batı ve SSCB arasındaki kutuplaşma ve güç mücadelesinde birinin yanında saf tutmak yerine, Ankara merkezli, milli çıkarlara öncelik veren tutumun gereğini etkili şekilde ortaya koymaya çalışır. Bu nedenle Sovyet bloğunun ayakta olduğu bir dönemde Türkiye’ye yönelik istikrarsızlaştırmanın tek yanlı ve tek cepheli olmadığını, Bulgaristan üzerinden yapılan silah kaçakçılığının yıkıcı etkilerini kanıtlarıyla ortaya koyar. Kimi mafyatik oluşumların, silah ve uyuşturucu kaçakçılarının Sosyalist Bulgaristan (!) himayesindeki faaliyetlerini belgeleriyle ortaya çıkarır.

 

Ülkemizdeki etnik bölücülüğün, siyasal Kürtçülüğün, tarihsel süreci ve geldiği aşama konusundaki çalışmalarını makale ve kitap olarak kamuoyu ile paylaşır. Katlinden kısa bir süre önce, 7 Ocak 1993 tarihli yazısında Atlantik ötesinin ve İsrail’in bölgeye yönelik stratejik hesapları bilinmeden Türkiye ve komşu ülkelerdeki  Kürtçülüğün ne anlama geldiğini ve kime hizmet ettiğinin anlaşılamayacağına değinir. Türkiye’deki kimi sol çevrelerin, emperyal merkezlerin bölgemizdeki jandarmalığına soyunmuş Kürtçü yapılanmaların, sol ve antiemperyalist olarak nitelenmesindeki tuhaflık ve kötü niyeti acımasızca eleştirir.

 

Kamu kaynaklarını yağmalamanın, bankaların için boşaltmanın, hayali ihracatın, her türlü sahteciliğin, halkı dolandırmanın önüne geçilmemesinin ve  cezalandırılmasının önündeki en büyük engelin,yolsuzlukla iç içe geçmiş kirli siyaset erbabı ve nüfuz ticareti olduğu sık sık gündeme getirir. Siyasetin zirvelerine tırmanmış, bakanlık koltuğuna oturmuş kimi siyaset erbabının yolsuzluğunu, hazineye verdiği zararı tüm delilleriyle ortaya koyar, Yazılı ve görsel medyanın kimi etkili yazar, gazeteci ve programcıların, patronlarının iş takipçiliğini yaptığını, patron değiştirdiğinde görüş değiştirdiğini, kamuoyunu kirli bilgi ile yanılttığını belgeler. Kimi medya starlarının, televizyonların reyting rekoru kıran programcılarının kurumlarını nasıl dolandırdığını, işiyle ilgili olmayan kişisel harcamalarını, sahte/naylon faturalarla nasıl şişirerek tahsil ettiğini, nasıl resmi evrakta sahtecilik yaptıklarını kişisel harcamalarını nasıl devlete ödettiklerini kanıtlarıyla ortaya koyar.

 

Gazetecilikte çığır açan, tarz yaratan, yazılarıyla sözleriyle ilkeler oluşturan, model yaratan Uğur Mumcu’nun kişilik ve kimliğine ilişkin en iyi tanımlar yine kendisine aittir:

 

"Ben Atatürkçüyüm.... Ben, cumhuriyetçiyim... Ben lâikim... Ben antiemperyalistim... Ben tam bağımsız Türkiye'den yanayım... Ben insan hakları savunucuyum... Ben, terörün karşısındayım... Ben, yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. Dün sabaha değin, araştırarak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız. Öyleyse vurun, parçalayın, her parçamdan benim gibiler beni aşacaklar doğacaktır."

Uğur Mumcu, tam da bu kimliği ve bu özelliği nedeniyle katledilmiştir. Uğur Mumcu’nun örnek kimliği ve Cumhuriyet’in yaratmak istediği yurttaş modeliyle birebir örtüşen mücadele pratiği onun ölüm nedeni olmuştur.

Acı olan, katillerin suçları tek tek kanıtlanmış, suikastın arkasındaki Molla Rejimi vesikalık fotoğraf gibi açığa çıkmış iken, katlinden 31 yıl sonra Uğur Mumcu’nun, hala “ faili meçhul” bir suikastın kurbanı olarak anılmakta oluşudur !

Av. Hüseyin Özbek

Eserler/Kitaplar

HAKİMİYETİ MİLLİYE Mİ HAKİMİYETİ KÜLLİYE Mİ ANAYASA’YI CUMHURİYET ÖNCESİNE GÖTÜRMEK REJİM NE ZAMAN DEĞİŞTİ? SIRÇA KÖŞKÜN KIRILAN CAMI 31 MART’IN İNTİKAMI JÖN TÜRKLERDEN JÖN TÜRKİYELİLERE KENT BİLİNCİ Mİ ETNOFEODAL DAYATMAYA TESLİMİYET Mİ TÜRK SERMAYESİNDEN TÜRKİYELİ SERMAYEYE ÇANAKKALE CENTİLMENLER SAVAŞI MIYDI ? MİLLET MALIDIR TÜRK HALKI GAZZELİ GÖÇÜNE Mİ HAZIRLANIYOR ÜÇÜNCÜ ERMENİ DALGASI SINIRLARI ZORLARKEN TÜRK KİMLİĞİNİ TUTSAK ALAN BEDEVİ SOSYOLOJİSİ TARİHÇİLİK BAŞKA MEDDAHLIK BAŞKA ARAÇSALLAŞTIRILAN YARGI SİLAHA DÖNÜŞTÜRÜLEN HUKUK KONSOLOSLUK MAHKEMELERİNDEN SÖMÜRGE YARGISINA FETÖ’YE KİMLER YOL VERDİ DEMOGRAFİK ÇÖPLÜĞE DÖNÜŞTÜRÜLEN ZAVALLI ÜLKEM 101. YILINDA MÜBADELEYE BAKIŞ CUMHURİYET ŞEHİDİ UĞUR MUMCU “ÜÇ TARZI SİYASET”İ YENİDEN HATIRLAMAK ASKER DÜŞMANLIĞININ GENETİK ŞİFRELERİ NOEL KUTLAMASI MI ETNİK AYRILIKÇI MANİFESTO MU ZEYTİNDAĞI’NDAN GÜNÜMÜZE ÇÖLDE DEĞİŞEN BİRŞEY YOK KIZILCA GÜN GÜNEYDOĞUDAN ÖYKÜLER CUMHURİYET ŞEHİDİ NECİP HABLEMİTOĞLU YER EKSİ İKİ İHANETE ÖVGÜ YARIŞI ATTİLA OLMAYAN TÜRK TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNE İNTİHAR SALDIRISI İHANET SİMGELERİNİ ANITLAŞTIRMANIN DAYANILMAZ SAKİLLİĞİ BİR BAŞKA AÇIDAN YEREL YÖNETİM STARBUCKS MU ZEMZEM Mİ BİLGE DİPLOMATIN ARDINDAN SİVİL ANAYASA MI EMİRNAME Mİ TÜRKİYE`NİN CUMALARI VAHDETTİN`İN 100.YIL RÖVANŞI KURTULUŞA LANET İŞGALE DAVET SİVİL SOSLU TAKUNYA ANAYASASI DEMOGRAFİK SUİKAST MADIMAK ASLINDA NE İDİ LOZAN’IN 100. YILINDA SEVR ÇAĞIRMA SEANSLARI MİLLİ MÜCADELENİN İSYAN MANİFESTOSU MANKURTLAŞIRSAN YOK OLURSUN KURTULUŞUN İLK ADIMINA SÜRÜLEN LEKE TAŞIYAN MI TAŞINAN MI KAZANÇLI DEPREM ÜZERİNDEN TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ CUMALAR YİNE YANILTMADILAR 31 MART’IN DERİN KÖKLERİ ÇANAKKALE'Yİ DENİZDEN OKUMAK İSTİKLÂL MARŞI 102 YAŞINDA ÜÇ DEVRİM YASASI ÇÜRÜTÜLEN KURUMLARIN YANILTICI ALTERNATİFLERİ ÜZERİNE KARARGAHTA KUŞATILIP KIŞLAYA HAPSOLMAK POSTMODERN DERSİM HAREKATI BOZKURT ÖDÜLÜNDEN BOZKURT ÖDÜNÜNE DEPREM ÜZERİNDEN SURİYELİ PAZARLAMAK BAROLARIN SIĞINMACI SORUMLULUĞU JEOPOLİTİK İLE TEOPOLİTİK ARASINA SIKIŞMAK Mütareke Döneminin İşbirlikçileri Kuruluş Mimarisi CEMEVİ SALDIRISI NOTLARI Bağımsızlık belgesi: Lozan ZAHO ÜZERİNDEN TÜRKİYE `YE KUMPAS DOGA İLE KAVGA EDİLMEZ İŞGAL MECLİSİNDEN KURTULUŞ MECLİSİNE TERMİNOLOJİK ALIŞKANLIKTAN DÜŞÜNSEL TUTSAKLIĞA TÜRKLERİN KADERİNİ DEĞİŞTİREN “KADERİN ADAMI” Yüz yıllık Onur MİLLİ KURTULUŞUN GAZİ MECLİSİ BİR İHANET KRONOLOJİSİ RUSLARIN KILIÇ HAKKI NE ZAMAN İBADETE AÇILACAK TEKALİF-İ MİLLİYE DEVLETTEN PARA ALMAYAN ADALET BAKANI SURİYELİLER NASIL KALICILAŞTIRILIR MANDADAN EVVEL İSTİKLAL Dördüncü Bozgun Utancı Anıtlaştırma KUVVETLER AYRILIĞINA DÖNÜŞ İHTARI GÜLE GÜLE ÇAĞDAŞ NASREDDİN HOCA BENİ BURAYA GÖMÜN OĞLUM ÜŞÜR İKİNCİ SARISÜLÜK CİNAYETİ LOZAN ANTLAŞMASI'NIN 92. YILDÖNÜMÜ PROVASI YAPILAN ŞAHADET ŞAM’DA CUMA NAMAZINDAN ANKARA’DA CENAZE NAMAZINA 9 Haziran’da İnebolu’da olmak 7 HAZİRAN SEÇİMLERİ ÜZERİNE TÜRK SOLUNU SİYASAL KÜRTÇÜLÜĞÜN MARABASI YAPMAK SON UMUDUMUZ ANZAK BEYAZ PERDEDEN SIKILAN TAŞNAK KURŞUNU SÖMÜRGE SOLUNUN TURNUSOL KAĞIDI Ters Orantılı Etnik Denklem Türk Kalesi Yıkılırken MAĞDURİYET Mİ HUKUK TANIMAZLIK MI ORTA OYUNU ORTADAN KALDIRILIRSA SÖMÜRGE EKONOMİSİNİN SÖMÜRGE HUKUKU FLAMAN`IN KOYUNU SONRA ÇIKAR OYUNU ANAVATAN AHISKA VATAN TÜRKİYE AYDIN DOGAN MEDYADAN ÇEKİLİRKEN ŞEHİT KAYMAKAM KEMAL BEY PREVEZE Mİ İNEBAHTI MI TÜRK KOVULUNCA GERİDE TÜRKİYE KALIR MI ÜÇÜNCÜ TAŞNAK TAARRUZU TAHSİN ÇAVUŞ `UN ÖLDÜĞÜ GÜN KEREM`İN DÜDÜĞÜ AMA ÖLMEMİŞ DEĞİL Mİ BABA SEN ÇÜRÜMENİN RESMİNİ YAPABİLİR MİSİN ABİDİN? Kürdistan bayrağını göndere ve sineye çekenler –çektirenler – üzerine fütürist bir deneme İMAJ BOZULMASI YA DA “EROL TAŞ” LAŞTIRMA HÜSEYİN MASKELİ YEZİTLİK Ya da ALMAN ALEVİLİĞİ İHTİHAR BELGESİNİ YIRTAN MECLİSTEN ARDINDA İNTİHAR MEKTUBU BIRAKAN MECLİSE SENİN VATANIN NERESİ ? KIRIKÇI İSMAİL AĞA ÜÇÜNCÜ BALKAN BOZGUNU DAYATMASINA HAYIR MANİCİ BAŞI LOZAN ANTLAŞMASI `NIN 93. YILDÖNÜMÜ GÜL DESTİ GÜLÜM DESTİ ODUNUN KURUSU SUYUN DURUSU İSTANBUL BAROSU LAİKLİK PANELİ TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI KERKÜK BARZANİ’YE HOYRATLAR BİZE Mİ? CHP ’NİN YERİNE TAKLİDİ Mİ KONDU? MEZHEP MAKYAJLI ETNİK STRATEJİ UYUM MUCİZESİ Din Makyajlı Etnik Strateji AYRIŞMA DİNAMİĞİ NASIL İMAL EDİLİR SECCADEYİ İSLAMIN KABE’ SİNDEN KAPİTALİZMİN KABE’SİNE ÇEVİRMEK TÜRK ULUSUNU YENİDEN ERGENEKON’A KAPATMAK Postmodern Açılımın Turfanda Meyvesi MEHMET’İ HANGİ KURŞUN ÖLDÜRDÜ  TÜRKİYE’NİN SERMAYESİNDEN SERMAYENİN TÜRKİYE’SİNE İngilizce Ninnilerle (Uyutayım seni, büyüteyim seni, eğiteyim seni...) 90. Yılında Lozan İngilizce Ninnilerle
Yol Tarifi