Mütareke Döneminin İşbirlikçileri
Şaduman Halıcı, 2020 Yunus Nadi Sosyal Bilimler Ödülü kazanan ve Cumhuriyet Kitapları tarafından yayımlanan Yüzellilik Gazeteciler: Mütareke Döneminin İşbirlikçileri adlı incelemesinde, mütareke medyasının ihanet kalemleri olarak tarihe geçenlerin yurt dışına çıkarıldıktan sonraki yaşamlarına ışık tutuyor. Yüzellilik gazetecilerin yurt dışı faaliyetlerini, Genç Cumhuriyet’e karşı, ülkenin belli yörelerinde baş gösteren şeriatçı ve etnikçi kalkışmaların ardındaki emperyal güçleri, bu kalkışmalarda kimi Yüzelliliklerin rolünü, belgelere ve resmi kayıtlara dayalı olarak sunuyor.
ASIRLIK HESAPLAR!
Kurtuluş Savaşı zaferinin ve yeni Türk devletinin devletler hukuku / uluslar arası hukuk açısından tesciliyle sonuçlanan Lozan Konferansı’nda (20 Kasım 1922 - 24 Temmuz 1924), Atatürk’ün söylemiyle asırlık hesaplar görüldü.
Lozan Antlaşması’na ek olarak yayınlanan Genel Af Protokolü’nde, Ağustos 1914 - Kasım 1922 tarihleri arasında, karşılıklı olarak Türkiye ve Yunanistan’da işlenmiş suçların af kapsamına alınması kararlaştırılır. Türkiye, bu protokolü, vatana ihanet, düşmanla işbirliği, Milli Mücadele karşıtlığı temelinde yüz elli kişinin kapsam dışında tutulması koşuluyla onaylar.
YÜZ ELLİ KİŞİLİK LİSTEDEKİ GAZETECİLER!
Ek protokol doğrultusunda, TBMM’nin 16 Nisan 1924 tarihli oturumunda kabul edilen 487 sayılı yasa ile yurt dışına çıkarılacak Yüz elli kişilik listede gazeteciler de bulunmaktadır. Bunlar, ağırlıklı olarak Mütareke İstanbul’unda Saray’ın ve İngilizlerin himayesinde çıkan Milli Mücadele karşıtı gazetelerin işbirlikçi kalemlerinden oluşmaktadırlar.
Anadolu’da çok zor koşullarda, işgalcilere karşı verilecek mücadelenin meşruiyet temelinin oluşturulmasına yönelik kongreler ve TBMM’nin açılması sürecinde, bu gazeteciler, ülkeye düşman kurşunundan daha fazla zarar verecektir.
Milli Mücadele önderlerini, saltanata ve kutsal hilafet makamına karşı gelen İslam düşmanları, işgalcileri ise İslam ve halife dostu olarak tanıtan Mütareke medyası, Ankara’ya karşı iç isyanların körüklenmesinde çok etkili olmuştur.
İHANET KALEMLERİ!
Mütareke medyasının ihanet kalemleri olarak tarihe geçen bu kişilerin Kurtuluş’tan sonra ülkede kalmaları düşünülemezdi. En doğrusu, Milli Kurtuluş sonrası kurulacak yeni rejimde ve devrimler sürecinde bu tür ihanet simgelerinin sahneden çekilmesi olmalıydı.
Şaduman Halıcı, 2020 Yunus Nadi Sosyal Bilimler Ödülü kazanan ve Cumhuriyet Kitapları tarafından yayımlanan Yüzellilik Gazeteciler: Mütareke Döneminin İşbirlikçileri adlı incelemesinde, bu kalemlerin yurt dışına çıkarıldıktan sonraki yaşamlarına ışık tutuyor.
Yurt dışında çıkardıkları gazeteler, kapılandıkları ülkelerin çıkarları doğrultusunda Türkiye karşıtı çalışmaları, birbirleriyle ilişkileri ve kişisel çıkarlar gündeme gelince birbirleriyle amansız kavgalarını belgesel bir roman tadında okuyorsunuz.
TAMAMI BELGELERE VE RESMİ KAYITLARA DAYALI
Kitabın arka kapağından yapacağımız kısa alıntıyla devam edelim:
“Elinizdeki kitap; kalemlerini ülkesi ve milleti için değil, bireysel çıkarların kesiştiği emperyalistler için kullanan yirmi iki gazetecinin yaşam öyküsünü konu almıştır.
1927 yılında vatandaşlıktan çıkarılan,1938 yılında affedilerek ülkelerinin kapıları yeniden kendilerine açılan bu isimlerin bir kısmı tüm yaşamları boyunca Kemalist olarak adlandırdıkları Türkiye’yi yıkmak, hilafeti saltanatı geri getirmek için çabalamıştır.
Amaçlarına ulaşmak için Ermeni ile, Kürtçü ile, Yunan, İngiliz, Fransız ile birlik olmuşlar, silahlı, örgütlü mücadelenin yanı sıra kalemlerini de kullanmışlardır.”
Şaduman Halıcı, Yüzellilik gazetecilerin yurt dışı faaliyetlerini, bilimsel titizlikle, tamamını dönem belgelerine, resmi kayıtlara dayalı olarak akıcı bir dille okurlarına sunuyor.
Mütareke kalemlerinin dışındaki Yüzelliliklerden kimlerin sürgün yıllarında gazeteciliğe başladıklarını, hangi ülkelerin, hangi servislerin dolma kalemliğine soyunduklarını da bu önemli eserden öğreniyoruz.
ŞERİATÇI VE ETNİKÇİ KALKIŞMALARDA YÜZELLİLİKLERİN ROLÜ!
Halıcı, Genç Cumhuriyet’e karşı, ülkenin belli yörelerinde baş gösteren şeriatçı ve etnikçi kalkışmaların ardındaki emperyal güçleri, bu kalkışmalarda kimi Yüzelliliklerin rolünü, ayrıntılı ve belgelere dayalı olarak gözler önüne seriyor.
Kimi Yüzelliliklerin çift yönlü, ikili, üçlü casusluk faaliyetlerini, çıkar için her türlü kötülüğü yapabilecek kadar alçalan vatansızları, af söylentilerin döneminde vites küçülten, beklentiler gerçekleşmediğinde eskisinden daha azgın saldırıya geçen kalem erbaplarını bir bir açıklıyor.
Şaduman Halıcı, Ethem adlı çalışmasında da, Ethem’in Kurtuluş Savaşı, Yunan Ordusu safına geçme ve sonrasında emperyal destekli Atatürk, Cumhuriyet ve Türkiye karşıtı eylemlerdeki rolünü aynı bilimsel titizlikle belgelere dayalı olarak açıklamıştı.
Emeğine, kalemine sağlık Şaduman Halıcı. Okurlarınız Cumhuriyet’in ilk dönemine ait yeni çalışmalar, yeni eserler bekliyor sizden.
Hüseyin Özbek
18 Şubat 2022 Cuma