Postmodern Açılımın Turfanda Meyvesi

MEŞRULAŞTIRILAN PKK GAYRIMEŞRULAŞTIRILAN DEVLET  

 

Baldıran zehri bünyeye yayılırken kurbanını nasıl geri dönülemez ölümcül uykuya sürüklerse, bilinçlere zerk edilen açılım uyuşturucusu da aynı etkiyi yapıyor. Kamuoyu, terörün son bulacağı, PKK unsurlarının dönmemek üzere ülke dışına çıkacağı illüzyonuyla uyutulacak, böylece bölgeyi gerçekte kimin terk ettiğinin anlaşılmaması sağlanacaktı. Yalanın ömrü sabah çiği misali kısa sürüyor. Ne yapılsa mızrak çuvala sığmıyor, açılım makyajı çabucak dökülüveriyor. Açılım maskesinin ardındaki sinsi tezgahın Atlantik ötesi kurmayları ise kurguladıkları senaryonun sahnelenişini dikkatle izliyor. 

Ulus ötesi kurgunun yerel uygulayıcısı PKK’ nın bölgede kamu otoritesini yok etme, devleti hükümet konaklarıyla karakollara hapsetme stratejisinden bazı somut örnekler verelim: Haziran ayında Şırnak’ın Cizre ilçesinde terör örgütünün gençlik yapılanması olan Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketi (YDG-H) bir başka açılıma imza attı! PKK’nın yerleşim birimlerinde paralel devlet oluşturma ve kamu otoritesini işlemez hale getirme stratejisinin yeni bir uygulaması gerçekleştirildi. Cizre’ de asayiş gücü oluşturduklarını ilan eden YDG-H, 23 Haziran günü tören düzenleyerek, üzerinde Öcalan’ın resmi bulunan siyah kıyafetler giyip, yüzlerini poşu ile kapatan gruba diploma dağıttı.  Örgüt üyeleri törenden sonra Nusaybin ve İdil caddelerinde lastik yakıp, yoldan geçen araçları durdurarak kimlik kontrolü yaptı.

Yüzü poşulu bir PKK’lı tarafından okunan açıklamada; “Diyarbakır’da Nevruz kutlamalarında ilan edilen demokratik kurtuluş ve özgür yaşamı inşa hamlesiyle birlikte yılların özgürlük mücadelesi yeni bir sürece girdi. Kürt ve Kürdistan’ ın varlığının kabul edilmeye başlandığı bu süreçle birlikte temel mücadele alanının yeni özgür yaşamı  inşa etmek olacağı kesindir. Bunun ilk ve temel ayağı şüphesiz öz savunmadır. YDG-H olarak öz savunma endeksli asayiş güçlerini oluşturmayı tarihsel bir sorumluluk olarak üstleniyoruz.” denildi.

YDG-H’ nin daha sonra Lice, Diyarbakır, Yüksekova ve diğer kent merkezlerinde benzer eylemleri sürdürmesi ortada masumiyet makyajıyla gizlenemeyecek bir durum olduğunu göstermektedir.  Devletin resmi kolluğunun, dayanağını hukuktan alan asayiş uygulaması ve yol denetimlerinin PKK uzantılı üniformalı gruplar tarafından valilik ve kaymakamlıkların gözü önünde, şehir merkezlerinde yapılır hale gelmesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin yüksek dozda verilen açılım narkozuyla uyutulduğu ameliyat masasından kalkamayacağına işarettir.

Atlantik ötesinde hazırlanıp siyasi iktidar’ ın eline tutuşturulan Açılım reçetesiyle yutturulan ilaçların devlet organizmasında ve toplumsal bünyede beklenen iyileşmenin aksine ölümcül sonuçlara yol açacağı bilinmelidir. Türk halkına, açılım’la birlikte terör örgütünün yenilgi psikozu içinde sınır dışına çıkacağı söylenirken yaşanan süreç tam tersi bir duruma işaret etmektedir. Ülkeyi terk eden bir örgütün silahlı unsurları ve bölgedeki yandaşlarında beklenen ruhi çöküş ve umutsuzluğun aksine, Türkiye Cumhuriyeti’ ne karşı kazanılan büyük zaferin coşkusu gözlemlenmektedir.  PKK’nın devlete diz çöktürdüğü, sürdürdüğü savaşımın siyasi sonuçlarını almaya başladığı, bundan sonraki aşamanın otoritesi, saygınlığı, caydırıcılığı asgariye indirilen T.C. ‘ nin mülki ve askeri unsurlarının bölgeden kovulmasıyla Kürdistan’ın kurulması olacağı propagandası yapılmaktadır. 

Yaratılan zafer atmosferinin özgüveniyle bölgede yapımı sürdürülen karakollara ve kamu inşaatlarına PKK milislerince kitlesel baskınlar düzenlenmekte, medya ordusunun eşliğinde iş makineleri tahrip edilerek şantiyeler kundaklanmaktadır. Kırsaldaki çatışmalarda ölen PKK’ lıların kemikleri toplanarak, yatıra dönüştürülecek örgüt mezarlıklarına gösterişli  törenlerle defnedilmektedir. Yöresel şenlikler bahane edilerek oluşturulan seyyar askerlik şubelerinde ( ! ) PKK’ ya kayıt kabul işlemleri yapılmaktadır.   Kamu otoritesine meydan okuyan hukuk dışı milis ve sempatizan eylemlerinin ulaştığı kitlesellik PKK’ ya bir tür meşruiyet kazandırırken, acze düşmüş  görüntüsüyle devlet etnik histeriye kapılmış kitlelerin nezdinde gayrimeşrulaşmaktadır.  

Şu anda Güneydoğu’da yaşanan süreç, tadilat yutturmacasıyla yeni bina yapımına benzemektedir. Bilinen numaradır. Mülk sahibi eski binası için tadilat projesi yaptırarak ruhsat alır. Yerel yönetimle işi pişiren açıkgözün etrafını iyice perdelediği inşaat bitip etraftaki perdeler kaldırıldığında ortaya çıkansa yepyeni bir binadır!  Kazan kazan denklemiyle işleyen tadilat dümenin iki tarafını mülk sahibi ile yerel yönetim oluşturmaktadır. Bu alicengiz oyununun kaybedeniyse hukuk dışı bir durumun söz konusu olmadığı, yasal sınırlar içinde tadilat yapıldığı söylemiyle uyutulan halktır. Açılım tadilatının tarafları ise PKK ile devlettir. PKK’ nın çekildiği, terörün bittiği, bundan sonra anaların ağlamayacağı propagandasıyla millet uyutulurken açılım ruhsatıyla perdelenen arsada gerçekte Kürdistan inşa edilmektedir. Yaşanan bu süreçle bölgede devletin mülki ve askeri otoritesi sıfırlanırken, paralel devlet yapılanması KCK’ nın yaşamın her alanında inisiyatif katsayısı geometrik olarak artmaktadır.

Haziran, Temmuz, Ağustos aylarında yaşananların kısa kronolojisi ayrılıkçı terör cephesinin Açılım sürecindeki kazanımlarını ve beklentilerini görmemizi kolaylaştıracaktır. 15 – 16 Haziran’ da Diyarbakır’ da,  İran, Irak, Suriye ve Türkiye’den katılımcılarla gerçekleştirilen “Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı”nın 13 maddelik sonuç bildirgesindeki taleplere göz atmak yeterlidir. 

Bildirgenin 1.maddesi; “Sn. Abdullah Öcalan Kürt Sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için tarihi bir fırsat yaratmıştır. Kürt hareketi sorunun barışçıl ve demokratik çözümü için samimi ve ciddi adımlar atmıştır. 

Konferansımız, bu bağlamda, müzakere sürecini sağlıklı ve güvenli bir biçimde sürdürülmesi için demokratik çözüm sürecinin başat aktörü Sn. Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü talep eder ” cümleleriyle başlamaktadır. Karakol yapımlarının, askeri hareketliliğin ve yeni koruculuk kadrolarının açılmasına derhal son verilmesi istenen bildirgenin sonraki maddeleri Kürdistan’a statü, anayasal güvence, kamu kaynaklarında pozitif ayrımcılık, terör örgütü üyeliğinden tutuklananların beraatı, azınlıklara geri dönün çağrısı, Rojova’ ya destek, PKK’ nın terör örgütü listesinden çıkarılması, ulusal konferans çağrısı gibi taleplerle devam etmektedir.

Konferans çağrı metninde olsun, İmralı mesajlarında olsun, Kandil ültimatomlarında olsun değişmeyen talep Türkiye’nin 29 Ekim 1923 kuruluş denkleminden vazgeçmesidir. Ulus devlet, üniter yapının tasfiyesi ile Türkiye’nin siyasal tapusunda -o da müstakil tapuya geçinceye kadar, şimdilik - paydaşlık ısrarıdır. Türkiye müstakil tapusundan, tekli mülkiyetten vazgeçmesi için tehdit edilmektedir. Darbelere geçit vermeyecek sivil anayasa demogojisiyle bölünmenin, ayrışma ve ayrılmanın hukuki meşruiyeti sağlanmaya çalışılmaktadır.

Kısacası açılım masalıyla bilinci uyuşturulan halkla birlikte Türkiye’nin devlet duyarlılığı da felç edilmişken, yüzyılın fırsatını kaçırmak istemeyen PKK da kentlerde başlatacağı etnik kalkışmanın son provalarını yapmaktadır.                                      

31. Ağustos 2013
Av. Hüseyin Özbek

 

Eserler/Kitaplar

ANAYASA’YI CUMHURİYET ÖNCESİNE GÖTÜRMEK REJİM NE ZAMAN DEĞİŞTİ? SIRÇA KÖŞKÜN KIRILAN CAMI 31 MART’IN İNTİKAMI JÖN TÜRKLERDEN JÖN TÜRKİYELİLERE KENT BİLİNCİ Mİ ETNOFEODAL DAYATMAYA TESLİMİYET Mİ TÜRK SERMAYESİNDEN TÜRKİYELİ SERMAYEYE ÇANAKKALE CENTİLMENLER SAVAŞI MIYDI ? MİLLET MALIDIR TÜRK HALKI GAZZELİ GÖÇÜNE Mİ HAZIRLANIYOR ÜÇÜNCÜ ERMENİ DALGASI SINIRLARI ZORLARKEN TÜRK KİMLİĞİNİ TUTSAK ALAN BEDEVİ SOSYOLOJİSİ TARİHÇİLİK BAŞKA MEDDAHLIK BAŞKA ARAÇSALLAŞTIRILAN YARGI SİLAHA DÖNÜŞTÜRÜLEN HUKUK KONSOLOSLUK MAHKEMELERİNDEN SÖMÜRGE YARGISINA FETÖ’YE KİMLER YOL VERDİ DEMOGRAFİK ÇÖPLÜĞE DÖNÜŞTÜRÜLEN ZAVALLI ÜLKEM 101. YILINDA MÜBADELEYE BAKIŞ CUMHURİYET ŞEHİDİ UĞUR MUMCU “ÜÇ TARZI SİYASET”İ YENİDEN HATIRLAMAK ASKER DÜŞMANLIĞININ GENETİK ŞİFRELERİ NOEL KUTLAMASI MI ETNİK AYRILIKÇI MANİFESTO MU ZEYTİNDAĞI’NDAN GÜNÜMÜZE ÇÖLDE DEĞİŞEN BİRŞEY YOK KIZILCA GÜN GÜNEYDOĞUDAN ÖYKÜLER CUMHURİYET ŞEHİDİ NECİP HABLEMİTOĞLU YER EKSİ İKİ İHANETE ÖVGÜ YARIŞI ATTİLA OLMAYAN TÜRK TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNE İNTİHAR SALDIRISI İHANET SİMGELERİNİ ANITLAŞTIRMANIN DAYANILMAZ SAKİLLİĞİ BİR BAŞKA AÇIDAN YEREL YÖNETİM STARBUCKS MU ZEMZEM Mİ BİLGE DİPLOMATIN ARDINDAN SİVİL ANAYASA MI EMİRNAME Mİ TÜRKİYE`NİN CUMALARI VAHDETTİN`İN 100.YIL RÖVANŞI KURTULUŞA LANET İŞGALE DAVET SİVİL SOSLU TAKUNYA ANAYASASI DEMOGRAFİK SUİKAST MADIMAK ASLINDA NE İDİ LOZAN’IN 100. YILINDA SEVR ÇAĞIRMA SEANSLARI MİLLİ MÜCADELENİN İSYAN MANİFESTOSU MANKURTLAŞIRSAN YOK OLURSUN KURTULUŞUN İLK ADIMINA SÜRÜLEN LEKE TAŞIYAN MI TAŞINAN MI KAZANÇLI DEPREM ÜZERİNDEN TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ CUMALAR YİNE YANILTMADILAR 31 MART’IN DERİN KÖKLERİ ÇANAKKALE'Yİ DENİZDEN OKUMAK İSTİKLÂL MARŞI 102 YAŞINDA ÜÇ DEVRİM YASASI ÇÜRÜTÜLEN KURUMLARIN YANILTICI ALTERNATİFLERİ ÜZERİNE KARARGAHTA KUŞATILIP KIŞLAYA HAPSOLMAK POSTMODERN DERSİM HAREKATI BOZKURT ÖDÜLÜNDEN BOZKURT ÖDÜNÜNE DEPREM ÜZERİNDEN SURİYELİ PAZARLAMAK BAROLARIN SIĞINMACI SORUMLULUĞU JEOPOLİTİK İLE TEOPOLİTİK ARASINA SIKIŞMAK Mütareke Döneminin İşbirlikçileri Kuruluş Mimarisi CEMEVİ SALDIRISI NOTLARI Bağımsızlık belgesi: Lozan ZAHO ÜZERİNDEN TÜRKİYE `YE KUMPAS DOGA İLE KAVGA EDİLMEZ İŞGAL MECLİSİNDEN KURTULUŞ MECLİSİNE TERMİNOLOJİK ALIŞKANLIKTAN DÜŞÜNSEL TUTSAKLIĞA TÜRKLERİN KADERİNİ DEĞİŞTİREN “KADERİN ADAMI” Yüz yıllık Onur MİLLİ KURTULUŞUN GAZİ MECLİSİ BİR İHANET KRONOLOJİSİ RUSLARIN KILIÇ HAKKI NE ZAMAN İBADETE AÇILACAK TEKALİF-İ MİLLİYE DEVLETTEN PARA ALMAYAN ADALET BAKANI SURİYELİLER NASIL KALICILAŞTIRILIR MANDADAN EVVEL İSTİKLAL Dördüncü Bozgun Utancı Anıtlaştırma KUVVETLER AYRILIĞINA DÖNÜŞ İHTARI GÜLE GÜLE ÇAĞDAŞ NASREDDİN HOCA BENİ BURAYA GÖMÜN OĞLUM ÜŞÜR İKİNCİ SARISÜLÜK CİNAYETİ LOZAN ANTLAŞMASI'NIN 92. YILDÖNÜMÜ PROVASI YAPILAN ŞAHADET ŞAM’DA CUMA NAMAZINDAN ANKARA’DA CENAZE NAMAZINA 9 Haziran’da İnebolu’da olmak 7 HAZİRAN SEÇİMLERİ ÜZERİNE TÜRK SOLUNU SİYASAL KÜRTÇÜLÜĞÜN MARABASI YAPMAK SON UMUDUMUZ ANZAK BEYAZ PERDEDEN SIKILAN TAŞNAK KURŞUNU SÖMÜRGE SOLUNUN TURNUSOL KAĞIDI Ters Orantılı Etnik Denklem Türk Kalesi Yıkılırken MAĞDURİYET Mİ HUKUK TANIMAZLIK MI ORTA OYUNU ORTADAN KALDIRILIRSA SÖMÜRGE EKONOMİSİNİN SÖMÜRGE HUKUKU FLAMAN`IN KOYUNU SONRA ÇIKAR OYUNU ANAVATAN AHISKA VATAN TÜRKİYE AYDIN DOGAN MEDYADAN ÇEKİLİRKEN ŞEHİT KAYMAKAM KEMAL BEY PREVEZE Mİ İNEBAHTI MI TÜRK KOVULUNCA GERİDE TÜRKİYE KALIR MI ÜÇÜNCÜ TAŞNAK TAARRUZU TAHSİN ÇAVUŞ `UN ÖLDÜĞÜ GÜN KEREM`İN DÜDÜĞÜ AMA ÖLMEMİŞ DEĞİL Mİ BABA SEN ÇÜRÜMENİN RESMİNİ YAPABİLİR MİSİN ABİDİN? Kürdistan bayrağını göndere ve sineye çekenler –çektirenler – üzerine fütürist bir deneme İMAJ BOZULMASI YA DA “EROL TAŞ” LAŞTIRMA HÜSEYİN MASKELİ YEZİTLİK Ya da ALMAN ALEVİLİĞİ İHTİHAR BELGESİNİ YIRTAN MECLİSTEN ARDINDA İNTİHAR MEKTUBU BIRAKAN MECLİSE SENİN VATANIN NERESİ ? KIRIKÇI İSMAİL AĞA ÜÇÜNCÜ BALKAN BOZGUNU DAYATMASINA HAYIR MANİCİ BAŞI LOZAN ANTLAŞMASI `NIN 93. YILDÖNÜMÜ GÜL DESTİ GÜLÜM DESTİ ODUNUN KURUSU SUYUN DURUSU İSTANBUL BAROSU LAİKLİK PANELİ TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI KERKÜK BARZANİ’YE HOYRATLAR BİZE Mİ? CHP ’NİN YERİNE TAKLİDİ Mİ KONDU? MEZHEP MAKYAJLI ETNİK STRATEJİ UYUM MUCİZESİ Din Makyajlı Etnik Strateji AYRIŞMA DİNAMİĞİ NASIL İMAL EDİLİR SECCADEYİ İSLAMIN KABE’ SİNDEN KAPİTALİZMİN KABE’SİNE ÇEVİRMEK TÜRK ULUSUNU YENİDEN ERGENEKON’A KAPATMAK Postmodern Açılımın Turfanda Meyvesi MEHMET’İ HANGİ KURŞUN ÖLDÜRDÜ  TÜRKİYE’NİN SERMAYESİNDEN SERMAYENİN TÜRKİYE’SİNE İngilizce Ninnilerle (Uyutayım seni, büyüteyim seni, eğiteyim seni...) 90. Yılında Lozan İngilizce Ninnilerle
Yol Tarifi