BARODA DEĞİŞİM Mİ İKİNCİ YÜCEL SAYMAN DÖNEMİ Mİ?
Av.Hüseyin Özbek
Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu, meslektaşlarımız ve kamuoyunun karşısına 1998 baro genel kuruluyla çıktı. Bu nedenle yazımıza Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubunun oluşumuna yol açan dönem koşullarıyla başlamamız gerekiyor.
Turgut Kazan sonrası, üç dönem baro başkanlığı yapan Yücel Sayman yönetiminin, yarattığı tepki, Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubunun ortaya çıkışına yol açacaktır. Cumhuriyetin kuruluş kodları ile sorunlu, Atatürk ilkelerine mesafeli, kimi AB ülkelerinin uzantısı vakıfların mali desteğiyle düzenlenen etkinliklere duyulan haklı tepkiler, ÖİÇAG’ın kurumsal/örgütsel oluşumunun dayanağı olacaktır.
ÖİÇAG’ın 2002 yılından günümüze 22 yıllık ( 11 dönem) değişmez iktidarının ana nedeni, meslek odaklı bir anlayışla, Cumhuriyet’in kuruluş felsefesinin, Atatürk ilkelerinin, hukuk devletinin, demokrasinin, laikliğin ödünsüz savunulmasıdır. Etnik bölücülüğün, köktendinciliğin, İkinci Cumhuriyetçiliğin, Türkiye’nin ulus devlet üniter yapısına karşı oluşturdukları ittifakın karşısında, ÖİÇAĞ yönetimlerinin kararlı duruşu, sessiz çoğunluğu oluşturan meslektaşlarımızın yıgınsal desteğini sağlamıştır.
Yücel Sayman, bir yönüyle aramızdan ayrılan baro başkanı olmakla birlikte, başka bir açıdan, yukarıda anlatılan düşünce ve çizginin simgesel ismi olarak halen yaşamaktadır. Sözü daha fazla uzatmadan İbrahim Kabaoğlu’na getirelim. Değişim sloganıyla adaylaştırılan İbrahim Kabaoğlu, geçmişten günümüze uzanan akademik ve politik çizgisiyle, sergilediği pratikle, Yücel Sayman çizgisinin savunucusu, onaylayıcısı, desteleyicisi bir isimdir.
İbrahim Kabaoğlu ve son dönemde pek moda olan “Değişim” sözcüğü yan yana konduğunda, ortada bir değişimin değil, ÖİÇAĞ öncesine, yanı Yücel Sayman dönemine dönüş özleminin, Değişim gibi etkileyici bir sloganla ve ya tutarsa mantığıyla sahnelendiği görülmektedir.
Değişim sloganıyla, Kabaoğlu adıyla ortaya çıkan ittifakın bileşenlerine baktığımızda, değişimden çok, aynı ırmakta, ikinci kez yıkanma denemesi, ya da tabanda karşılığı hiçbir olmayan nafile bir hevesin umutsuz çabalarından başka bir şey görülmemektedir.