ASKER DÜŞMANLIĞININ GENETİK ŞİFRELERİ
İrticanın Osmanlıdan Cumhuriyete değişmeyen kodlarınınanlaşılabilmesi için 31 Mart 1909kalkışmasının tüm boyutlarıyla bilinmesi zorunludur. 1730 Patrona Halil,1807Kabakçı Mustafa ayaklanmalarının gerekçesi, “Şeriat elden gidiyor” idi.
İstanbul meyhanelerinin tanıdık siması, eski Yeniçeri Patrona Halilöncülüğündeki ayaklanmada Sadrazam Damat İbrahim Paşa’nın kellesi alınacak, modernleşme girişimleri son bulacaktır.
“Şeriat elden gidiyor” 1807 Kabakçı Mustafa isyanın da ana sloganıdır. Nizam-ı Cedit (Yeni düzen) Padişah III.Selim’in, devletin, askeri, mülki, ekonomik,sosyal yönlerden modernleştirilmesi projesinin adıdır.Medresenin, Yeniçeri Ocağının, tekmil modernleşme karşıtlarının örgütlü tepkisinin başını, Boğaz Yamaklarının Reisi Kabakçı Mustafa çekmektedir. İşin ilginç yanı, İngiltere, Fransa, Rusya gibi büyük devletler de Osmanlı modernleşmesine karşıdırlar! Yenilik karşıtı Medrese Yeniçeri ittifakı yine galip gelecektir.
Reform yanlısı devlet adamlarını katleden isyancıların,”Padişahı da istemiyoruz” baskısıyla III.Selim tahttan indirilecek, yerine IV.Mustafa geçirilecektir. İstanbul’u teslim alan irticanın hakkından, İstanbul’a yürüyen, Rusçuk Ayanı Alemdar Mustafa, Seymenler ve Kırcaali Ordusu ittifakı gelecektir.
Alemdar, III.Selim’i yeniden tahta çıkarmak için geldiği Topkapı’da şehit padişahın cesediyle karşılaşınca, IV.Mustafa’yı indirip, cellatların elinden son anda kurtardığı Mahmud’u tahta oturtacaktır. Yozlaşmış Yeniçeri Ocağını ortadan kaldıran (1826) devlet dairelerine portresini astıran, orduda modernleşmeyi başlatan, devlet memurlarına kılık kıyafet disiplini getiren, derebeyliği tasfiyeye yönelen, Harbiye,Tıbbiye gibi batı modelli eğitim veren okullar açtıran II.Mahmud, medrese tarafından “Gavur Padişah” olarak lanetlenecektir!
Rumeli’deki genç subayların baskısıyla, II.Abdülhamit’in Kanuni Esasinin ( Anayasa ) yürürlüğe konulacağı, Meclis-i Mebusan’ın açılacağı, sansürün kaldırılacağı taahhüdü, 23 Temmuz 1908 Hürriyet’in İlanı olarak tarihe geçecektir. 23 Temmuz 1908 sonrası yaşanan gelişmeler Medrese’nin kabullenip kolayca sineye çekeceğitürden değildir. Vergi ve askerlik başta olmak üzere, kurumsal ayrıcalıklarını yitirmek istemeyen medrese, 23 Temmuz 1908’le çağdaşlığa açılan kapıyı yeniden kapatmak için fırsat kollayacaktır.
31 Mart 1909, irticanın tarihsel başkaldırısıdır. Patrona Halil, Kabakçı Mustafa, Muslu Beşe, sanki mezarlarından kalkmış, 31 Mart 1909’da Fatih, Süleymaniye ve Beyazıt medreselerinden akıp gelen kalabalığın arasında yeniden can bulmuşlardır! Medrese/Yeniçeri ittifakı, bu kez Medrese/Avcı taburları olarak tekerrür etmektedir. Meclis-i Mebusan basılacak, Adalet bakanı öldürülecek, Lazkiye mebusu linç edilecek, yakalanan gazeteciler, subaylar, mektepliler vahşice katledilecek, irtica, 2 hafta boyunca Osmanlı payitahtını teslim alacaktır.İsyancıların sloganlarında bir değişiklik yoktur: “ Din elden gidiyor”, “ Mektepli Gavur subaylar istemeyiz, Alaylı subay isteriz “ “Şeriat isteriz.“
31 Mart kakışması, Rumeli’den gelen, Mahmut Şevket Paşa komutasındaki, Kurmay Başkanının Mustafa Kemal Bey ( Atatürk ) olduğu Hareket Ordusu tarafından bastırılacak, isyancıların konuşlandığı Taksim Kışlası topa tutulacaktır.
Cumhuriyet’e karşı 13 Şubat 1925 Şeyh Said ayaklanmasının, 23 Aralık 1930 Menemen olayının zihinsel arka planının,sadrazam ve padişah kelleleri alanPatrona Halil ve Kabakçı Mustafa dönemlerinden bu yana zerrece değişmediği bilinmelidir.
31 Mart 1909’u ıskalayıp, irticanın 100 yıllık rövanş histerisini gözden kaçırırsanız, Medrese zihniyetince, modernleşmenin, laikliğin, silahlı muhafızı olarak görülen asker/ordu düşmanlığının, Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlığının, yüzyıllar öncesine giden derin köklerini anlayamazsınız!
Hüseyin Özbek