CUMALAR YİNE YANILTMADILAR
Daniel Defoe'nin Robinson Crusoe romanını bilirsiniz. Romanı okumayanlar da gemisi batan Robinson'un sığındığı ıssız adadaki yaşam mücadelesini kulak dolgunluğu ile bilir. Ama Daniel Defoe'nin, köle tacirliği ve misyonerliği pek bilinmez.
Robinson'un ıssız adada geçen yılları, doğaya ve kara derili insana hükmedişinin hikayesidir. Roman, batı emperyalizminin mazlumlar coğrafyasına ve mazlum milletlere hükmetmesinin doğallığı tezi üzerine kuruludur.
Robinson ve Cuma, romanın iki ana karakteridir. Efendi sahip Robinson, hayvanları evcilleştiren, bakir doğayı adam eden üstün insandır. Cuma, kötü zenciler tarafından infaz edilecekken, Robinson tarafından kurtarılıp hizmetine aldığı iyi zencidir. Robinson, cuma günü kurtardığı için, hizmetine aldığı zenciye Cuma adını verir.
Cuma, adada geçen uzun yıllar boyunca, efendisine tam bir köle sadakatıyla hizmet edecek, her buyruğunu koşulsuz yerine getirecektir. Zaten Cumalar, batılı efendilere hizmet için yaratılmış insanımsılardır. Cumalar, kendileri için var olma, kendileri için gelecek planlaması yapma hakkına sahip olmayan beden ve ruh köleleridir.
Günümüzde bilinmeye enlem ve boylamda ıssız adalar, gemisi batan Robinsonlar belki yok. Ama Robinson - Cuma denklemi varlığını sürdürüyor. Bir yanda yerküredeki mazlumlar coğrafyasına,dilleri, dinleri farklı milyarlara hükmeden emperyal kapitalizm, diğer yanda adları, ünvanları, etiketleri değişse de kaderleri asla değişmeyen günümüz Cumaları !
Cumaların günümüzdeki görevi, sömürge coğrafyası halklarına, emperyalizme itiraz yerine itaat telkin etmeleridir. Mesailerinin özü, içinden çıktıkları toplumu, emperyalizme direnç yerine teslimiyetin en doğru tercih olduğuna ikna etmektir.
Diğer coğrafyalardaki Cumaları orada bırakıp, sözü, bizim fonlu Cumalara getirmenin zamanıdır.
Sömürge solcusundan, Soros turuncusuna, takkeli takkesiz liboşundan, sahte demokratına, etno feodal vesayet altında devrimci nutuklar atan çakma sol partilere kadar geniş yelpazede yer alan, vatansız ve gayrı milli Cumalarımızın bireysel gündemleri yoktur.
Günlük, haftalık, aylık, yıllık çalışma takvimi efendi sahip tarafından belirlenir. Bizim Cumalar, ellerine tutuşturulan talimatta ne yazıyorsa onu söyler, ona göre hareket ederler.
Her 24 Nisanda emperyal tribünden Türkiye'ye çekilen Ermeni Soykırımı tezahüratında en canhıraş çığlıkların bizim sefil Cumalar tarafından atılmasına şaşırmayınız.
Aidiyet duygusunu, milletine ait değerleri tümüyle yitirip, Türk ve Türkiye düşmanı birer Mankurt haline gelen fonlu Cumalardan başka ne bekliyordunuz ki ?
Cumalar bu yıl da bizi yanıltmadılar.
25 Nisan 2023