Özbek, şehit Asteğmen Kubilay`ı anlattı
Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay ile bekçiler Hasan ve Şevki, şehit edilişlerinin 93. yılında Sarıyer Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Şubesi ve Sarıyer İmam Hüseyin Cem Evinin birlikte düzenlediği etkinlikle anıldı.
Sarıyer İmam Hüseyin Cem Evinde gerçekleştirilen etkinlik şehit Mehmetçikler için saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından başladı.
Hüseyin Yılmaz'ın bağlama eşliğinde söylediği türküden sonra İmam Hüseyin Cemevi Başkanı Musa Özcan ile Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı, emekli öğretmen Fahrettin Serdaroğlu açılış konuşmalarını yaptı.
Sonra edebiyat öğretmeni, yazar, Türkiye Barolar Birliği (TBB) önceki dönem Başkan Yardımcısı Av. Hüseyin Özbek günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı.
Özbek, Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya yönelik iki irticai kalkışma olduğunu belirtti. Bunlardan ilkinin 13 Şubat 1925’te başlayan Şeyh Sait ayaklanması, diğerinin 23 Aralık 1930 tarihli, Derviş Mehmet ve yandaşları tarafından gerçekleştirilen Menemen kalkışması olduğunu söyledi.
Cumhuriyet, uygarlık ve laiklik karşıtlarının, hilafet ve saltanat kurumunu ve Ortaçağ yaşam biçimini geri getirmek istediklerini, Kubilay'ı da bu amaçla şehit ettiklerini belirten Özbek, gerici zihniyetin ilerlemenin ve medeniyetin düşmanı olduğunu anlattı.
Türkiye’ye karşı çeşitli oyunlar oynandığını belirten Özbek, Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkıp, teokratik devlet ve rejim kurmak isteyen ortaçağ zihniyetinin hala varlığını sürdürdüğüne dikkat çekti. Demokrasi ve hukuk devleti karşıtı bu anlayış sahiplerinin, hukuku araç olarak kullandığını vurguladı. Hukuk ve yargı üzerinden 29 Ekim 1923 rejiminin tasfiye edilerek, hilafet ve saltanatı ortadan kaldıran Cumhuriyetten intikam alınmak istendiğini sözlerine ekledi.
Özbek, 1920’lerde işgal altında bulunan İstanbul’da, Milli Mücadele karşıtı, işgal yanlısı üç dernek kurulduğunu hatırlattı. İngiliz Dostları Cemiyeti, Kürdistan Yükselme Cemiyeti ve İslam Yükselme Cemiyeti adlı bu üç derneğin İngiliz desteği ve İngiliz parasıyla kurulan, Milli Mücadele düşmanı, işbirlikçi dernekler olduğuna işaret etti.
Kurtuluş Savaşı zaferinden sonra kapatılan, Türk düşmanı bu üç derneğin günümüzdeki manevi mirasçılarının farklı adlarla faaliyetlerini sürdürdüğünü belirten Özbek, ülkenin bütünlüğünü savunmanın, Atatürk ve şehitlerin emaneti Cumhuriyete sahip çıkmanın her yurttaşın görevi olduğuna vurgu yaparak konuşmasını sonlandırdı.
Hüdavendigar ONUR / Medyadetay
